Yeniokul’dan 2. Sınıf, 3. Sınıf ve 4. Sınıf öğrencileri bizimle beraberdi bugün. Kampa büyük bir heyecanla ve koşarak girdiler. Hem biz onları hem onlar Permakamp’ı çok özlemişti. Güne birbirimizi kucaklayarak başladık. Permakamp’taki yenilikler çocukların hemen dikkatini çekti. Büyük bir heyecanla oyun alanına geçtiler önce. 15 dakika serbest zaman geçirdikten sonra iki gruba ayrıldılar, bildikleri rutin çalışma sistemimiz doğrultusunda. 2. Sınıf ve 3. Sınıf öğrencileri öğretmenleriyle birlikte orman yürüyüşüne çıktılar, Mehmet ve Seteney’in eşliğinde.

4. Sınıf öğrencileri ise Permakamp’ta kaldılar. Bu sene öğrenciler okuldan sandviç getirmiyorlar ve öğlen yiyecekleri yemekleri sabah mutfak atölyesinde kendileri pişiriyorlar. Bu yüzden sabah çalışmaları hızla başlıyor ki öğle yemeği yetişsin. Öğle yemeğimizde artık bir klasik olmuş olan Permakamp çorbasına bu ay domates ve sarımsak soslu taze makarna ve ev yapımı yoğurt eşlik ediyor. Permakamp çorbası bizim önemli bir rutinimiz ama çorbanın yanındaki yemek her ay değişecek. Yani çocuklar her geldiklerinde başka bir yemek pişirecekler. Mevsimine uygun basit ve lezzetli yiyecekler var programımızda. Mutfak atölyesinde bu yıl sadece, öğle yemeklerinde birlikte yiyecekleri gıdaları üretecekler. Sirke, turşu, ev yoğurdu, vb. Mutfaktaki sabah ekibi öğle yemeğini yetiştirirken, öğleden sonra ekibi destek gıdaları üretiyor olacak. 

Mutfaktaki ekip öğle yemeği telaşındayken, biz de yaz bahçesinden kalan tohumları topluyoruz çocuklarla birlikte. Tohumların farklılıklarını inceliyor, fesleğenin tadına bakıyoruz, ve arada bulduğumuz tek bir biberi paylaşıp yiyoruz. Sepet ve kutularımızda farklı farklı tohumlar biriktiriyoruz. Kokluyoruz, elliyoruz, içlerini açıp inceliyoruz. Sadece kurumuş olan tohumları topluyoruz, yaş olanları güneş kurutsun diye dalında bırakıyoruz. Topladığımız bu tohumları bahar ayında yine çocuklarla beraber serada filizlendireceğiz ve ardından toprağa ekeceğiz. Doğanın ritmini takip ediyoruz. Tohumları topladıktan sonra iki farklı yerde bulunan kompost alanlarımızı ziyaret ediyoruz. Solucan kompostu ve soğuk kompost. Aralarındaki işlev farklılıklarını konuşuyoruz, içlerine neleri atıp neleri atamayacağımızı da elbette. Atık sınıflandırma meselesi Permakamp’ta çok önemli. Atıkları doğru sınıflandırdığımız taktirde çoğunu dönüştürebiliyoruz. Yiyemediğimiz pişmiş yemekler hayvan dostlarımız kovasına, çiğ meyve ve sebze atıkları kompost kovasına gidiyor. Ancak bu iki kovaya da beyaz peçete ve plastik benzeri şeyler atamıyoruz. Bu tür atıklar için ambalaj çöpü kovamız var. Arazide tekrar kullanıma sokamadığımız tek kova bu kova ne yazık ki. Bununla ilgili bilgiler üzerinde duruyoruz öncelikle. Hangi atık tekrar kullanılamayan çöp olur arazide? Bunun için nelere dikkat etmeliyiz? Elbette arada bir solucanları çıkarıp elimize alıp eğleniyoruz da J. Tohum ve kompost üzerine yaptığımız çalışmalardan sonra, bahçe ekibi öğretmenlerinin eşliğinde kubbe yapıya sınıf çalışması yapmaya giriyor. Kubbe yapıda üç araştırma istasyonu var. Bunlardan biri böcek araştırma alanı. Topladığımız ölü böceklerin bulunduğu kutular, böcek kitapları ve kartlarının yanı sıra büyüteçlerin olduğu bir masa. Burası çocukları çok heyecanlandırıyor. Diğer bir alan da tohumlarla ve bitkilerle ilgili bir masa; burada az önce birlikte topladığımız tohumlarla ilgili kitaplar var. Başka bir masada da bu dönem elementimiz olan su elementi üzerine kitaplar duruyor. Böcekler ve tohumlarla ilgileniyor çocuklar bu defa elbette.

 Saat 12:00 öğle yemeği zamanı. Orman yürüyüşündekiler de dönüyor kampa. Çorba, ekşi maya köy ekmeği, domates soslu taze makarna ve ev yapımı yoğurt keyifle yeniyor. Yemekten sonra bulaşıklar yıkanıyor, öğretmenlerin ve Tolga’nın desteğiyle. Şimdi sıra en iple çekilen zamanda, yani serbest oyun zamanında. Çocuklar ağların üzerinde, ağaç evde, kum havuzunda ve pek çok yerde kendi oyunlarına dalıyorlar büyük bir keyifle. Neşeli sesler uçuşuyor her yerde. Bu zaman dilimi Permakamp’ta gerçekleştirdiğimiz her atölyeden daha kıymetli bir yanıyla. Yapılandırılmamış zaman diliminde açık havada kendi oyunlarını tasarlamak, kendi yapabilirliklerini tartmak çok kıymetli bir deneyim çocuklar için. Coşkulu oyun zamanı saat 13:00’da tekrar rutin çalışmalara bağlanıyor. 4. Sınıf öğrencileri benimle ve öğretmenleri eşliğinde orman yürüyüşüne çıkıyorlar. 3. Sınıf ve 2. Sınıf öğrencileri bizim ardımızdan 10 dakika daha serbest oyun oynuyorlar ve ardından öğretmenleriyle birlikte açık alanda sınıf çalışması yapıyorlar. Kitaplar yine aynı; böcekler, tohumlar ve su elementi ile ilgili kitaplar. Biz ise sakince yürüyoruz ormanda. Orman rotamız farklı geçen senelere göre. Çocuklar rutinleri seviyor aslında; ormanda bildikleri köşelere ve bir önceki barınağa da gitmek istiyorlar. Bir sonraki buluşmamızda o tarafa yürüme kararı alıyoruz birlikte. Şimdi yeni rotayı takip ediyoruz. Bu rota geniş bir çayıra bağlanıyor. Komşularımızdan çoban Nimet Amca koyunlarını ve keçilerini burada otlatıyor. Sürüyü ürkütmeden geniş çayıra yayılıyoruz. Çayır yemyeşil ve göz alabildiğine devam ediyor. Nimet Amca ve keçileri de geliyor yanımıza. Çocuklar geniş alanda oyunlara dalıyorlar, keçileri izleyip onları taklit ediyorlar. Nimet Amca’ya sorular geliyor. Neden bazı keçilerin çenesinde tüyler var? Bu keçiler tos atar mı? Neden buradasınız? Hep mi buradasınız? Sohbetlerden ve oyunlardan sonra istemeye istemeye geri dönüş yoluna düşüyoruz; aslında bıraksalar tüm günü bu çayırda geçirebiliriz. Okula dönüş vakti yaklaşmış ve ayrıca dönüş yoluna çıkmadan yapılması gereken hazırlıklar var elbette. Gelirken kullandığımızdan farklı bir patikadan geri dönüyoruz. 

Biz orman yürüyüşündeyken, 3. Sınıf ve 2 Sınıf öğrencileri  açık sınıf çalışmalarını tamamlayıp dört ayrı çalışmaya ayrılıyorlar. Bir grup mutfakta Nesrin’le birlikte bir sonraki okulun yiyeceği yoğurdu mayalıyor öncelikle. Onların öğlen yediği yoğurdu da dün başka bir okul mayalamıştı nitekim. Sonra turşu kuruyorlar birlikte. Fermantasyon üzerine konuşuyoruz bu sıralar mutfakta, ve bir mutfak güncesi tutuyoruz mutfakta yaptığımız çalışmalar hakkında. Mutfak ekibi fermantasyon hakkında konuşurken, bir grup Tolga ile birlikte kestane ağacının altında şahane kestaneler topluyorlar dikkatlice. Bir diğer grup Seteney’le birlikte oyun alanında eski tencere tavalarla bir müzik panosu hazırlıyor... 

Bugün yanımızdaki Cam Ocağı Vakfı’nda yaşlanmış büyük kavak ağaçlarını kestiler gün boyunca. Bizim ekip de sabah sık sık gidip bu işlemi izlemişti. Biz ormandayken kesim işlemi bitince Mehmet ve bir grup öğrenci uzun ağaçlardaki kalın dalları testere ile kesmişler ve oyun alanında yeni bir barınak yapmak üzere çalışmalara başlamışlar. Biz ormandan döndüğümüzde her köşede çocuklar harıl harıl kendi işlerine dalmış durumdaydı. Ben artık toparlanma zamanı olduğunu söylediğimde tüm çocuklardan: “Ay ay okula mı dönüyoruz? Ama bizim işimiz daha bitmedi?” sesleri yükseldi. Yoğun ve çok keyifli bir gün geçirdik birlikte.

Güneş Savaş

 

Sonbaharın tatlı günleri şu günler; yağmur sabah azıcık bizi yoklasa da ılık ve tatlı bir hava vardı bugün. Serbest Gezen Çocuklar Programı’nın en küçük katılımcılarından olan Atölye Çocuk Evi öğrencileri için bugün Permakamp’la tanışma günüydü. Yaşça daha büyük olan grup geçen seneden deneyimliydi elbette ancak rutinleri anımsamak hepimiz için gerekli. İki grup da bugün arazide kaldılar bu yüzden. Etrafı gezdik birlikte. Nerede ne vardı? Suyu nereden içiyorduk? Tuvalet neredeydi? Kubbe yapı neresi? Kütüphanede hangi kitaplar var?

 

Sonbahar Çalışmaları ve Çocuklarla Tekrar Buluşma Heyecanı. Serbest Gezen Çocuklar Programı’nın başladığı geçtiğimiz Salı günü bizi yağmur karşılamıştı Permakamp’ta; bugün ise güneş var. Henüz çocukların Permakamp’ın geleneklerini anımsadığı, rutinlerin oturduğu ilk buluşmalar bunlar. Güne büyük bir çember saati ile başlıyoruz. Kendimizden bahsediyoruz önce. Mehmet kim, Güneş’le neler yapacaklar? Permakamp’ın nasıl bir yer olduğunu anlatıyoruz çocuklara. Sonra küçük bir arazi turu yapıyoruz. Nerede ne var? Susayınca nereden su bulunabilir? Mutfak dediğimiz yer neresi?

Meşepalamudu Anaokulu ve Yeniokul’dan Hazırlık B sınıfı ile beraberdik bugün. Yaşasın yeniden başladık! Eylül ayından bu yana Permakamp’ta tatlı bir hazırlık telaşı vardı. İkinci dom-kubbenin yapım serüveni, onarılması gereken bir dolu şey, böğürtlenlerin sardığı çocuk oyun alanı... Hazırlıklarımızı hemen hemen tamamlamış olarak karşıladık bugün çocukları. Yaz tatilinin ardından rutinimize geri dönüyoruz, bildik tanıdık işlerimize. Yağmur da bizim gibi özlemiş çocukları; tüm gün bırakmadı peşimizi. Orman yürüyüşünde, serbest zamanda, okula dönüş yolunda bir an bile durmadı yağmur. Ama şehirde yağdığı gibi sert ve hırçın değil; sakin, sürekli ve yumuşak. İlk buluşma günü olduğu için henüz ısınma turlarındayız, biraz acemiyiz elbette, hem bizim ekip hem çocuklar hem de öğretmenler. Ancak arazinin dışında bizi bekleyen köpekler yapacakları işten gayet eminler! Çocukları görür görmez kuyruklarını deli gibi sallamaya başlıyorlar ve tüm orman yürüyüşü boyunca yanımızdan hiç ayrılmadan eşlik ediyorlar. Köpekler bizim orman koruyucularımız ve yoldaşlarımız.

Anakent Koleji 1. Sınıfıları A, B, C sınıfları bizimleydi bugün . Geçen yılın alınan sonuçlarından sonra Anakent koleji bu yıl her türlü hava koşulu ve her sınıf sloganı ile yeni yıla başladı. Okullarında çok güzel bir sunum yaptık. Veliler aklında olan soruları sordular biz cevapladık. Oldukça kalabalık 1. Sınıf ekibi ile yeni yıla başladık. Hepimiz için hayırlı ve aksiliksiz bir yıl olsun.

Anakent koleji 1. Sınıfları A, B, C şubeleri Permakamp’taydı bu gün.  Permakamp’ın köpekleri dışarıda karşıladı onları. Sevgi gösterileri dikkatleri hemen dağıtıyor haliyle. Kimileri köpekten korkuyorken, bağırış şekillerinden anladığımız kadarı ile de bazıları da bunu bir dikkat çekme ve oyun haline getirmiş durumda. Çocuklar arasında en çok rastladığımız durum bu. Aslında pek bir fikirleri yok ama örümcekten, fareden, yılandan korkuyor olmak sanki bir moda, sanki itibarlı bir şeymiş gibi bir hal var. Buna ben çok şaşırıyorum. Çünkü kedide ve köpekte mesela sorun yok. Kuşta sorun yok.

Bugün Bilgi Kozası Anaokulu 4 yaş grubu Yunuslar ve Sincaplar Permakamp’a geldiler. Kapıda karşıladık kendilerini. Kapıdan içeri sokamadık. ? Öncelikle geniş yeşilliğin içerisinde kaybolmayı tercih ettiler. Sonra kapının hemen arkasında Kara’nın karşılaması ile karşılaştılar. Orada da uzun bir süre köpek sevdik.

Bugün Anakent Koleji 3. Sınıfları Permakamp’ın Öğretmenimiz Doğa programını uygulamak için geldiler. Bıcır bıcır bir ekip. Sıraya çok önem veriyorlar ve kimse kimseye sırasını vermek istemiyor. Özellikle karınca bile böcekten sayılıyor. Sanırım bu ekip solucanlara çok yaklaşmaz. Böyle düşündüğümü sanmayın. Çünkü gerçekleri duyunca seçimlerini değiştirmeyen çocuk yok gibi bir şey. Bizlerin aktardığımız yanlışlarlar dolu bilgilerden dolayı çocuklar neyi seveceklerine ve sevmeyeceklerine karar veremiyorlar.

Bugün Anakent Koleji 4. Sınıfları Permakamp’ın Öğretmenimiz Doğa programını uygulamak için geldiler. Yavaş yavaş okul içerisinde kampta yapılanlar konuşulduğundan sanırım heyecanla yerleşkemize giriş yapıyorlar. İlk önce kahvaltı öncesi birkaç konuda bilgilenmeleri gerekiyor. Yiyecekleri israf etmemek. Bir şekilde artan yemek varsa bunları ayırmak ve kendi ihtiyaçlarını kendilerinin görecek olması.Kahvaltı sonrası ilk iş biraz fiziki aktiviteye fırsat vermek. Ardından doğanın döngüleri üzerine kısa bir konuşma yapıyoruz. Kuşlar zaten yanı başımızda ve tabaklardan düşecek fazlalıkların peşinde. Kediler sırnaşık. Feridemiz bugün itibarı ile kamptan ayrıldı. Ona mutlu bir yaşam diliyoruz gittiği yerde.

Anakent koleji 5. sınıfları Permakamp ziyaretlerini gerçekleştirdiler bugün. Öncekilerin aksine hava çok sıcak ve yerde hiç çamur yok. Öncelikli olarak Permakamp’ın kahvaltı öncesi kural ve uygulamalarını kısaca konuşuyoruz. Çünkü dünyamızın en büyük sorunlarından biri İSRAF. Üreticilerimizin çok çaba ile ürettiği ürünleri (ürünlerimizi) yenmek için sunduktan sonra yenmeyip çöpe atıldığını görmek çok üzücü. Permakamp Mutfağında doyana kadar yemek yenebiliyor. Ama çöpe atmak katı kurallar ile sınırlı. Her ne kadar kediler, köpekler, tavuklar, kuşlar sırada beklese de bu konmu hassas olduğumuz bir konu. Başarılı da oluyoruz. Çocuklar masanın açık ve beğendikleri şeyi istedikleri kadar alabileceklerini bildiklerinde atığımız da çok az oldu. Hepimizin de karnı doydu. Birazda yediğimiz ürünleri anlatma gereği duyuyorum. Ürünleri çeşitli üreticilerimizden “Tüketici Kontrol Sistemlerimiz” takibinde alıyor ve tüketiyoruz. Kimyasal ilaçlı ya da Hormon takviyeli ürünler yemiyoruz.

Page 4 of 8

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com