İki senelik bir aradan sonra, İstanbul a geldiğimde mor salkım reçeli ve  el açması böreklerle karşılanınca, her şeyin yolunda gideceği kesinleşmişti.

İlk doğal boyama atölyesi 6 sı cumartesi günüydü. Gerekli malzemelerin çoğunu yanımda getirmiş ancak kumaşları, çamaşır sodası ve aspiri İstanbul dan alırım demiştim. Heyecandan gece uyuyamadım. Uzun süredir internet üzerinden tanıştığım arkadaşlarımı yüzyüze görecektim. Katılımcılar arasında doğal boyama dersleri vermeye başlamış iki genç hanım, peyzaj mimarı, hali hazırda doğal boyama yapanlar ve ağırlıklı keçe sanatçıları olacaktı. Sabah 5,45 te erkenden kalkıp son bir defa daha listemi kontrol ettim herşey yolundaydı. Ben gelmeden Serkan 25 lt lik tencereleri sağlamıştı bile.

Bu gri su dönüşüm sistemini hidrojeolog Willy Vogt geliştirmiştir, orijinal adı biophotodigestion’dur. (fotosentez yardımıyla organik sindirim). Bitkiler sayısız mikroorganizmaların çoğalmasına ve organik maddelerin mineralize edilerek, atik gri suyun dönüştürülmesini sağlar. Bu mineralizasyon sonucu ortaya çıkan maddeler bitkiler tarafından tüketilir. Karbon, azot, fosfor vb, ekilmiş bitkiler tarafından geri dönüştürülür ve değerlendirilir.

Kamış (Phragmites communis) ‘ın  kök sitemi son derece gelişmiştir.  Bu kökler suyu ve toprakta varolan mineralleri emmekte ve bitki için gerekli organik maddeleri sağlamaktadır.

Geçen hafta bir arkadaşım lahana sinekleriyle nasıl başediyorsun diye sordu, kendi haline bırakıyorum dedim, biraz burun kıvırdı. Aslında genel olarak kendi haline bırakıyorum demek daha doğru olurdu. Bunun nedeni bitkilerin kendi aralarında haberleşmeleri. Evet yanlış duymadınız bitkiler kendi aralarında haberleşiyorlar. Bunu havaya saldıkları kimyasallarla ve koklerini saran mantarlarla/miselyumla  yapıyorlar.