Kurda, Kuşa, Aşa...
Permakamptaki ilk günümüzü anlatacağım size. Dileklerin ve küçük rüyaların dile geldiği, kocaman bir arazi olduğu, küçük bir semaverde sıcacık çay olduğu, parmakların arasından toprağa saçılan tohum olduğu, paylaşılan köy ekmeği ve peynir olduğu, serin ve güzel günü anlatıcam.
Günün anlam ve önemi büyüktü, projenin amacı, iyi niyeti, türünün ilki falan olduğu konusunda zaten yazdık çizdik, ben daha çok o günkü duygulardan bahsedeceğim.
El aletlerimiz Alındı.
Oldum olası el aletlerini çok sever ve çok önem veririm. Yıllarca süren dostluğunuz olur ve onunla beraber birçok şey yapar, öğrenirsiniz. Permakamp için alınacak aletler listemiz olsa bile kalitesini nasıl anlarız nasıl pahalı almayız gibi kaygılar taşıyorduk. Mustafa sağolsun bu konuda imdadımıza yetişti.
Hafta sonu için 5 dönümlük bir araziyi bakla, bezelye ve becerebilirsek bir kısmına da buğday ekmek için hazırlamamız gerekiyordu. Zamanımız vardı ve bu süreyi koyunları otlatarak kullanmak istedik. Koyunlarla iyi anlaşma olacaktı. Onlar bizim arazimize sevgilerini, minnetlerini ve boklarını getireceklerdi, bizde onlara uzun süre koyun otlatılmamış bir arazide lezzetli otlar verecektik.