O sert dediğimiz yağışlı havalardan biri daha. Fakat biz hazırız. Böyle havalarda ne oluyor onu söylersem belki biraz kafanızda farklılıklar canlanabilir. Genellikle gün içinde toplasan 2 saatten fazla yağışlı bir hava olmuyor birkere. Dğer zamanlarda hafiften yüzünüze damlayan bir su damlası tadında geçiyor 2-3 saatte. Fakat farkediyorsunuz ki havada farklı bir oksijen var. Bir kere nefes aldığınızda sanki 2 sk nefes almasanız olur gibi geliyor. Farklı bir kokusu ve tadı var böyle havanın. Eğer uzun süre yağışsızlık sonrası ise başlangıç toprak kokusu, sonrası yağmur kokusu.
Kapalı alanlarımız mevcut. İçlerinde soba yanıyor ve bizler böyle bir havada dışarıda olabilmenin tadını çıkarıyoruz.
Böyle havalarda çadırda konaklamakta da hiçbir sorun yok. Hava kuru iken çadırımızı otların üzerine koyarız. Çadırın altını biraz nemlendirse de üzerine konan matlar bu bağlantıyı koparır.
Fakat kasım ve aralık kamplarında bir konaklama seçeneğ daha var. Cam ocağının odaları. Cam ocağı vakfı ile birçok projede birlikte çalışmaya çalışıyoruz. Sıcak odalarda geceyi geçirmek te mümkün.
Gıdalarımız bizim seçimlerimize bağlı değil. Doğa ana o mevsimde ne veriyorsa menümüz bu olabiliyor.
Tabii yine çamurla oynama oranı düşük olan çocuklarında Çamurdan çıkmadığı doğrudur. Bu durumda 4-5 yedek getirmek gerekiyor çocuklar için. Ve üzerini pek sık değiştirmek pek işe yaramıyor. Bizden söylemesi.
Alpay Oğuş