Volkan Üstün
Vivamus congue gravida. Etiam aliquet venenatis aliquet. ornare sodales imperdiet. Donec nec nunc justo, eget bibendum quam. accumsan, purus ac vulputate blandit, erat orci arcu, ut sapien urna quis diam. Duis convallis pellentesque neque,
Ormanın serin havasıyla başladık güne. Kış yavaş yavaş yaklaşırken artık sadece mantarlar ve sarı yapraklar eşlik ediyordu patikalarımıza.
Hayalini kurduğumuz böcek otellerimizi yapmaya devam edecektik bugün. Etçil böcekleri çekmeye çalıştığımız böcek otellerimizin birini yapmıştık ve bir kaç tane daha yapmamız gerekiyordu. Hemen koyulduk çalışmaya.
Evsel organik atıkların değerlendirilmesinde etkin ve kolay bir yöntem olarak bokaşi (bokashi) kompostu son dönemde (en azından kompost konusuna ilgi duyanlar arasında) oldukça popüler oldu. Özetlemek gerekirse; bokashi Japonca'da "fermente organik madde" anlamına geliyor. Japon çiftçilerinin bu yöntemi ilk olarak ne zaman kullanmaya başladıkları net olmasa da geçmişinin 1600'lü yıllara kadar gittiği belirtiliyor. Gıdaların fermente edilmesinin ise çok daha eskilere giden bir geçmişi var.
Şubat ve Mart ayları ateş elementine baktığımız aylar. Aynı zamanda kafamızı göğe çevirip kuşları beklemeye başladığımız ve ağaçların kış sürgünlerinin yeşil yeşil kabarmasını takip ettiğimiz zamanlar. Hava kimi zaman güneşli kimi zaman hayli serin ve yağışlı. Yağmur ve soğuk bizi biraz yavaşlatsa da yaptığımız şeyler çoğunlukla aynı. Akışımız her zamanki gibi. Sabah birlikte kısa bir oyun saatinin ardından, ormana gidenler ve Permakamp’ta kalanlar olarak ikiye ayrılıyoruz. Ormana gidenleri kardelenler ve çuhalar karşılayacak, çamurlu orman zemininde bol bol kayacaklar. Geride kalanlar ise öğle yemeği hazırlayanlar ve bahçede çalışanlar olarak ikiye ayrılıyorlar. Elementimiz ateş; o yüzden bahçedeki kerpiç fırın gürül gürül yanmakta. Mutfak ekibindekiler öğlen yiyecekleri ekşi maya mini pidelerini hazırlayacaklar ve büyük fırında pişirecekler. Elbette bir Permakamp klasiği olarak sebze çorbası ve sobada pişen mercimek yemeği var menüde. Yemeklerimizi mümkün mertebe ateşte pişiriyoruz.
Şubat ve mart ayları ateş elementine baktığımız aylar. Hava soğuk ve yağışlı genellikle, ama BEM Okullarının ziyaretimize geldiği günlerde güneş gül yüzü ile pırıl pırıl parlıyordu. Üzerine yoğunlaşacağımız mevzu ateş ama rutinlerimiz hemen hemen aynı. İlk önce kısa bir serbest oyun zamanı ile başlıyoruz güne. Ardından iki ana gruba ayrılıyoruz. Bir grup orman yürüyüşüne giderken, diğeri Permakamp’ta kalıyor. Yerleşkede kalanlar da ikiye ayrılıyorlar. Bir grup öğle yemeğini hazırlarken, diğer grup büyük fırının karşısına mini bir fırın inşa edecek. Ateşe gerçekten yaklaştığımız çalışmalar yapıyoruz. Bahçedeki fırın harıl harıl yanmakta, çünkü öğle yemeğinin mini ekmeleri pişecek burada. Mutfak ekibindekiler öğlenin ekşi maya pideciklerini yapmaya girişiyorlar fırında. Balkabağı çorbası pişiriliyor aynı zamanda. Ve sobanın üzerinde mis gibi mercimek yemeği fokurdamakta.
Ekim ayından bu yana yeniden beraberiz. Üzerimizde pandeminin verdiği ağır rehavetten çok tekrar birlikte olmanın güzel enerjisi var. Bu yazı, her zamankinden biraz farklı olarak bir günü özetleyen bir yazı değil de, nasıl ve nelerle başladığımızı paylaştığım bir yazı olacak. Hızlı bir giriş yapmaktansa yumuşak ve sakin bir ritimle başlamayı tercih ettik. Bildik rutinlerimizle başladık. Elbette güne yine iki gruba ayrılarak başlıyoruz. Bir ekip orman yürüyüşüne giderken, diğer ekip Permakamp’ta kalıyor. Orman yürüyüşü ve atölyeler yaklaşık 10:30 suları başlıyor. Kampta kalan ekip öğle yemeğini yetiştireceği için biraz acelemiz oluyor. İkiyi ayrılıyoruz yine.
Ekim ayında Serbest Gezen Çocuklar Programı buluşmalarına başladık nihayet. Çok özlemişiz çocukların Permakamp’ı dolduran neşeli varlıklarını. Bildik rutinlerimizi hayata geçirdik yine. Ekiplere ayrıldık, ormana gidenler ve Permakamp’ta kalanlar olarak. Evet rutinlerimizi hatırlamaya, açık havanın tadını çıkarmaya çalışıyoruz henüz, ki bu kendi başına çok kıymetli. Hala içinde olduğumuz pandemi sürecinin hem bizde hem de çocuklarda tesirleri devam ediyor.
Eğer odun ile ısınıyorsanız, küllerini değerlendirmek için birçok yol mevcut. Modern bir evde kullanım alanları konusunda zorlanıyor olabilirsiniz, ancak tarihi içinde birçok yaratıcı şekilde kullanılmıştır. Odun külü; gıdayı saklamakta, bahçe işlerinde, toprak objeler yapımında, zararlı mücadelesinde ve hatta kozmetikte değerli bir kaynak olmuştur.
Çamaşır sodası keşfedilmeden çok önce, odun külü bazlı mayalayıcılar kurabiye pişirirken kullanılmaktaydı. Atalarımız sabunu odun külü olmadan keşfedemezlerdi. Liste bu şekilde uzayıp gidiyor.
Kullanım alanlarından bazıları geçmişte kalıp, kullanılmayacak olsalar da, bir çoğu bugün hala modern hayatta çok önemli yere sahip. Ücretsiz bahçe gübresi mi arıyorsunuz? Doğal zararlı mücadelesi mi? Leke ya da koku çıkartıcı mı? Odun külü bunların hepsini yapabilir.