28 Fév

Serbest Gezen bir Okul - Sultan Çiftçiliği İlköğretim Okulu 4. Sınıflar - Çamura Şekil Vermek

Sultançiftliği İlköğretim Okulu 4. Sınıf öğrencileri bizimle beraberdi bugün. Yağmurun ardından hava ılık ve bulutların arasından güneş yüzünü ara ara gösteriyor. Permakamp arazisi ise ıslak. Çocuklar her zamanki gibi büyük bir coşku ile geliyorlar Permakamp’a. Çantalarını yerleştirdikten sonra hemen oyun alanına koşuyorlar. Yaklaşık 20 dakika serbest zamanları var. Ardından bir grup Mehmet ve öğretmenleri eşliğinde orman yürüyüşüne çıkıyor. Permakamp’ta kalanların ise saat 10:30 suları atölyeleri başlıyor. Mutfak atölyesi ve bahçe atölyesi ekipleri olarak ikiye ayrılıyorlar. Mutfak ekibi ekşi maya hamurdan patatesli ve peynirli pide hazırlayacak ve çorba pişirecek. Çocuklar Nesrin ve Tolga’yla öğle yemeği hazırlığına başlıyorlar.

Bahçede çalışacak ekiple önce kerpiç fırının yanına gidiyoruz ve kerpiç fırının nasıl yapıldığı hakkında konuşuyoruz. Bugün mutfak ekibinin hazırlayacağı pideler bu fırında pişecek. Fırının içinde harika bir ateş çıtırdamakta ama ateşi biraz daha canlandırmak gerekiyor; bu da bizim işimiz. Çocuklar etraftan çalı çırpı ve kozalak topluyor ve ateşi bunlarla besliyorlar. Ateşe biraz odun da atıyoruz ve ateş iyice büyüyor. Artık fırının kapağını kapatıp başka şeylerle ilgilenebiliriz. Bu aralar uzun uzun kompost hakkında konuşuyoruz. Kompost nedir, hangi türleri vardır? İlk önce toprak hakkında konuşuyoruz; toprak nasıl oluşur? Sonbaharda dökülen yapraklara ne oldu? Peki ağaçlardan dökülen dallar ve bir dolu şey neye dönüşüyor? Toprağın nasıl oluştuğunu konuştuktan sonra sıra kompost hakkında konuşmaya geliyor. Aslında mutfak çöpü dediğimiz şeyin büyük kısmının kompost yöntemi ile dönüştürülebileceğini konuşuyoruz. Benim evden getirdiğim mutfak atıklarına bakıyoruz birlikte, içinde neler var diye. Çiğ sebzelerin ve sebze kabuklarının, çay ve kahve artıklarının nasıl dönüştürülebileceği ile ilgili konuşuyoruz. Yerleşkede uyguladığımız kompost çeşitlerini birlikte incelemeye başlıyoruz. Önce solucan kompostu küvetinin yanına gidiyoruz ve bir yığın mutfak atığı gözlemliyoruz. Bu atık nasıl oluyor da evlerimizdeki mutfak çöpü gibi kokmayıp neredeyse toprak gibi kokuyor acaba? Kokluyoruz, karıştırıyoruz, solucanları bulup inceliyoruz ve solucanların neleri dönüştürüp neleri dönüştüremediklerini konuşuyoruz. Sonra mutfağa gidip mutfak ekibinden bize kompost kovasını vermelerini rica ediyoruz ve Permakamp mutfağından çıkan atıkları inceliyoruz. Kovada yine çay ve kahve atıkları var, ve ayrıca patates kabukları ve havuç kabukları var. Bu kovayı bu defa soğuk kompost alanına götürüyoruz ve oraya boşaltıyoruz, ve biraz da bu tür kompost hakkında konuşuyoruz. Sonra sebze yataklarımıza gidiyoruz ve yükseltilmiş sebze yatağı nedir, ne işe yarar bunu konuşuyoruz, ve birlikte yeni bir sebze yatağı hazırlıyoruz. Bir saattir bahçe işlerindeyiz, artık sıra açık sınıf çalışmasında. Öğrenciler öğretmenleri eşliğinde açık sınıf çalışması yapmak üzere kubbe yapıya giriyorlar. Biz de pideleri pişiriyoruz bu esnada. 

Saat 12:00 öğle yemeği vakti. Orman ekibi de dönüyor ve hep birlikte yemeğe oturuyoruz. Yemekte çorba ve fırından çıkmış mis gibi pideler var, önceki mutfak atölyelerinde hazırlamış oldukları turşu da cabası. Yemekten sonra bulaşıklar yıkanıyor, yenmeyen yemekler hayvan dostlarımızın kovasına atılıyor ve yine serbest oyun zamanı başlıyor. Saat 13:15 civarı bu defa sabahı Permakamp’ta geçiren grup orman yürüyüşüne çıkıyor, yürüyüşten dönen grup ise Permakamp’ta kalıyor. Kampta kalanlar önce açık sınıf çalışması yapıyorlar ve ardından ekiplere ayrılıyorlar. Bir ekip mutfakta gelecek ay yiyecekleri ayva marmeladını hazırlıyor, iki kişi Tolga ile kamp ateşi yakıp mısır patlatma işine girişiyor, bir başka ekip de gelecek ay boyunca üzerinde patatesli yumurta pişireceğimiz mini saç ocağını hazırlıyor Mehmet’le beraber. 

Biz de bu esnada ormanda yürüyoruz. Kış sürgünlerini ve kupkuru görünen dallardaki gizli hayatı inceliyoruz. Yürüdükçe her ağaçtaki baharı müjdeleyen tomurcukları fark ediyoruz. Yosunlar ve likenler hakkında sohbet ediyoruz ve çayırlık alana ulaşıyoruz. Çayırın biraz ilerisinde minik bir dere var. Derenin kıyısındaki toprak pek güzel killi bir toprak, elle şekillendirilebiliyor. Suyun kıyısında ve içinde her birimiz kendi oyunlarımıza dalıyoruz; taşlarla oynayanlar, topraktan kaseler, adamlar yapanlar... Su ve toprak bizi adeta büyülüyor. Hepimiz yaptığımız işe dalıp gidiyoruz. Ağaçların altında şıkır şıkır akan bu derecik bize pek çok oyun ve büyü armağan ediyor. Hava mis gibi kokuyor, su biraz serin. Ellerimiz bir çamurlu, bir berrak suyun içinde pespembe. Bu oyun hiç bitmesin, buradan hiç dönmeyelim istiyoruz ama neyse ki Permakamp’ta bizi bekleyen kocaman bir kamp ateşi ve patlamış mısır var. Onlar da olmasa kimse bizi dönmeye ikna edemez doğrusu. Ayrıca zaman hızlıca geçmiş, okula dönme zamanı da yaklaşmış. Ellerimizde çamurdan yaptığımız oyuncaklar, ayaklarımız dereden ıslanmış vaziyette Permakamp’a dönüyoruz. Yol boyu elimizdeki çamurları şekillendirmeye devam ediyoruz. Permakamp’a varıp da üst baş değişiklikleri tamamlanınca kamp ateşi başında patlamış mısır yiyoruz hep beraber. Hava güneşli, keyfimiz yerinde, şehre dönmek pek istemiyoruz... 

Güneş Savaş

Read 11149 times Last modified on mardi, 03 mars 2020 14:28

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com