Ekimin ikinci haftasında böcekleri konuştuk, böceğin ne olduğunu, doğadaki görevlerini, nerelerde yaşadıklarını konuştuk. Arazimizdeki böcekleri inceledik. Dokunduk, bize dokunmalarını sağladık. Nasıl davrandıklarına baktık. Permakamp'da daha rahat etmeleri için iki tane de otel yaptık. Oteller zincirinin ilk iki ayağını iftaharla açtık.
Sevgili Burcu Meltem Arık'ın gözleri parlayarak anlattığı kuş gözlemi günümüz gerçekten harika geçti. Permakamp yakınında yaşayan 5 türü seslerinden tanımaya çalıştık. Bilgiler aldık. Tam göç dönemi olması dolayısıyla bölgemizde yaşamayan ama üzerimizden geçen kuşlar hakkında konuştuk. Nasıl gözlem yapacağımızı ve nelere dikkat edeceğimizi öğrendik. Permakamp içerisinde kuş gözlemine uygun alanlar oluşturmaya karar verdik.
Biberleri, patlıcanları közlenip, kabukları soyalım ve robottan geçirelim. Havuçları haşlayalım ve robottan geçirelim. Domateslerin kabuklarını soyup, iri olacak şekilde robotta parçalayalım.
Tencereye robottan geçirdiğimiz domatesleri koyalım ve kaynatalım.
Nasa tarafından MARS’ta su bulunduğunun duyurulması aşamasında, çocuklarımızla Mars’a giderek suyu bizim bulmamız sınırında yazıyoruz bu yazıyı.
Her şey Deniz ve BulutAli’nin her türlü el aletini kullanarak tüm Permakamp’ın hayranlığını kazanmış babaları DOĞAN’a uzaya gitmek istediklerini söylemeleri, o sırada da anneleri Nesrin’in mutfakta menemene domates doğrarken bunu duyup;
--Doğan neden çocuklara bir uzay aracı yapamıyorsunuz yani koskoca Permakamp’ta demesi ile başladı.
İlk hafta erişte yapalım dedik, hafta sonu hava tahmini tam da olması gerektiği gibi sıcak ve güneşliydi. Saolsun Cavidan anneanne de bizi kırmadı, geldi bildiklerini anlattı, tam buğday unuyla bu iş zor olucak dedi, ama yaptı, yaptırdı, arı gibi çalıştı. Akşam da gençliğinde yaptığı kampçılıktan kalma becerileriyle, herşeyden pek keyif aldı, çadırda kaldı bizimle. Gençler bana iyi geliyor diyor, sen de bize iyi geldin, iyi varsın! İyi ki varsınız anneanne, babaanne ve dedeler, yaşasın kadim bilgiler!
Biz buğdayımızı yaklaşık 7 ay önce attık toprağımıza. Sarı buğday, Mustafa Ülgen'den ata tohumu.. Bolluk bereket olsun diye, içinde çocuklarımız koşsun diye, ata yadigarıdır, sahip çıkalım diye, kurda kuşa yem olsun, kalanı bize ekmek olsun diye, ekmeğimizin kıymetini daha da çok bilelim diye.. Tohumları attığımız ilk günün yazısı şurada:...
http://www.permakamp.com/tr/gunce/kurda-kusa-asa
Arazimizin susuz tarım yapacağımız kısmının yarısına buğday, diğer yarısına da bakla ve bezelye ekmiştik; toprağı besleyelim, azotu bağlayalım, o da bize bağlansın diye.. Attık ve unuttuk bu tohumları, geldik geçtik baktık: a yeşermişler, a büyüyorlar, başak mı o? daha başını eğmedi canııııım..
Sieben Linden eko köyünden gelen ziyaretçilerimiz Simone Britsch ve ailesi ile bir akşam İstanbul'daki Cafe Canteen'de buluştuk. Sevgili Simone'nin nazik teklifi ile Sieben Linden eko köyünün hikayesini dinlemek üzere Permakamp ekibinin o hafta İstanbul'da olan kurucuları ile toplandık.
Bir yandan dünyanın en tanınmış eko köylerinden birinin nasıl kurulduğunu, nasıl yaşadığını, deneyimlerini dinlerken bir yandan da aklımızdaki soruları sorduk. Dünyadaki eko köyler ağı ve bu konuda bizim ne gibi girişimlerde bulunabileceğimiz konusunda fikir alış verişinde bulunduk.
Atölyelere Hazırız
Permakamp'ta dün 12 saat geçirdik ve hiç dönmek istemedik. Biyolojik çeşitliliği, doğası, ormanı, kuşları kendinizle bütünleştiğiniz olağanüstü bir yer. İlk aynisefalara, kabak çiçeklerine, turplara, sobelen mantarina tanıklık etmenin keyfi büyük. Permakamp 'ta üreteniz, tuketmiyoruz ne kendimizi ne dünyamızı, yaraticiyiz ve çok mutluyuz Hele çocuklar oraya aitler. Permakamp ta çok emek, ter, dayanisma ve kardeslik var. Nereye baksaniz aşkkkkk . Dem hali.