29 Nov

Serbest Gezen Bir Anaokulu - Atölye Çocukevi - Sıcacık Ihlamur Zamanları Başladı

Bugün Atölye Çocukevi Bizimleydi. Bugün hava bizi yağmurla karşıladı. İnce ince yağan yağmur oyun arkadaşımızdı. Büyük sınıf ve öğretmenleri, Mehmet, Nesrin ve Tolga ile birlikte Permakamp’ta kalırken, biz ortanca grup ve öğretmenleriyle orman yürüyüşümüze çıkıyoruz. Yağmur ince ince sürekli yağıyor; ormana girince biz de ağzımızı açıp yağmur suyu yakalama oyunu oynuyoruz. Orman zemini yağan yağmurdan dolayı yer yer kaygan. Düşe kalka ilerliyoruz. Ellerimiz çamurlanınca da üzerimize çamurdan resimler yapmaya karar veriyoruz.

Çamurlu ellerimizi montlarımıza, tulumlarımıza sürdükçe bir dolu desen oluşuyor. Ellerimiz, üzerimizdeki tulumlar çamurlu; birer küçük orman domuzu her birimiz bugün. Bata çıka ama çoğunlukla büyük bir keyifle ormanda yürüyoruz. Orman barınağımıza varınca biraz dinleniyoruz. Tertemiz orman havasını soluyoruz. Diri ve güçlendiren bir hava. Yürüdükçe güçleniyoruz. Yağmurdan kaçmadan, başımızı yağmur yağıyor diye önümüze eğmeden keyifle kabul ediyoruz yağmuru. Yağmurla beraber yürümenin tadını çıkarmayı keşfediyoruz. Yapraklardan süzülen damlalar, yağmur biriktiren yosunlar, mantarlar, hepsi yağmurun hediyeleri bize. Yüzümüzü yağmura dönüyoruz, düşünce kalkıp yolumuza devam ediyoruz. Barınaktan dönüş yolunda yağmurdan kayganlaşmış orman kaydıraklarına oturup aşağı kayıyoruz. Kirlenmek yok, düşersem kalkabilirim, çamur pis değil sadece toprak, yağmurda yürümek keyifli.

Tüm bunları keşfetmek ve bunlarla birlikte gülmek inanılmaz bir keyif. Ormanda her şey bizim bildiğimizden farklı. Ormanda birlikte yürürken, ağacı, yağmuru ve çamuru şehirdekinden farklı bir şekilde deneyimliyoruz. Doğaya rağmen değil, doğa ile birlikte hareket etmeyi keşfediyoruz. Bugün hava yağmurlu ve bu bizim için büyük bir şans... Ormanı, yaban hayatı ancak zorluklarıyla sevebildiğimiz takdirde; ormanla, doğayla, yaban hayatla ilgili güzel çocukluk anıları biriktirdikçe; onu korumak için gerçek sebeplerimiz olacaktır büyüdüğümüzde. Orman yürüyüşümüzü tamamlayıp Permakamp’a varınca sıcacık sobanın üzerinde demlenmiş bol elmalı ve tarçınlı ıhlamur ve sıcak çorba karşıladı bizi. Dom’a yerleştik, ısındık, yedik içtik, sohbetler ettik. 

Biz ormanda yürürken, büyük sınıf öğrencileri bizim ardımızdan bir süre daha serbest oyun oynadılar, sonra da öğretmenleriyle birlikte açık sınıf çalışmasına başladılar. Hayvanların yaşam yerlerini okudular birlikte. Açık sınıf çalışmasının ardından, Nesrin’le turşu kurma ekibi ve Mehmet’le marangozluğa giriş atölyesi ekibi olarak ikiye ayrıldılar. Çocuklar için kurduğumuz marangozhanede Mehmet’le birlikte testere kullanmanın inceliklerini öğreniyorlar. Testereyi kullanmayı öğrenmek için bir kütükten dilim dilim yuvarlaklar kesiyorlar büyük bir sabırla. Bu kestikleri ağaç dilimlerini zımparalıyorlar sonra. Kış boyu marangozluk atölyelerinde aletleri kullanmayı öğrenecekler ve böylece bahar aylarına geldiğimizde, belki de biraz daha önce, kendi oyun alanlarını restore edebilecekler. Biz Dom’da yemeklerimizi yerken, büyük sınıf da mutfakta sobanın yanında yemeğini yedi.

Yemekten sonra bu defa ortanca sınıftakiler açık sınıf çalışmasına girip yağmurla ilgili bir kitap okudular. Büyük sınıf ise Mehmet ve öğretmenleriyle birlikte arazideki sulak alanları keşif yolculuğuna çıktı. Yağmur hendeklerinde biriken su nerede dereye kavuşuyor? Akan sular nereye gidiyor? Kazdığımız gölette kurbağalar yaşamaya başlamış, onları görebilir miyiz? Uzun bir arazi keşif yürüyüşü yapıyorlar ve sonrasında Dom’a girip ısınıyorlar. Günü her zamankinden azıcık kısa tutuyoruz ve çocuklar açık havada yağmurun altında geçirdikleri uzun bir günün ardından okula doğru yola çıkıyorlar. Duyduğum kadarıyla okulda da sıcak ıhlamur ve pişiyle harika bir öğün karşılamış onları ?.

Güneş Savaş

Read 7691 times Last modified on Martedì, 04 Dicembre 2018 00:46

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com