11 Dic

Serbest Gezen Bir Okul - YeniOkul - Ormanda Yürüyebilmek İçin...

Yeni Okul bizimleydi bugün. Havalar artık soğuk. Kış mevsiminin diri nefesi var havada. Orman döktüğü yaprakların yokluğunda daha bir aydınlık; yağmurlardan sonra içinden akan çaylar çoğalmış; tüm yabanlığı ve ele avuca sığmaz karakteriyle çevremizi kuşatmış durumda. Orman fiziksel, duygusal ve ruhsal varlığımızı derinlemesine tanımamızda bize yardımcı bir rehber...

Serbest Gezen Çocuklar Programı, katılımcılarına - öğrenciler ve öğretmenler - şehir dışı yaşamın koşullarına ayak uydurmaları ve yaban hayata iştirak etmeleri için alan açmaya çalışırken, bunun zorluklarını da en başından görüp kabulleniyor. En büyük zorluk aslında kendi koyduğumuz sınırlar elbette, ama çok soğuk ve yağmurlu bir günde orman yürüyüşüne çıkacaksanız veya bir permakültür çiftliğinde açık alanda çalışacaksanız, ruhsal hazırlıklar dışında gerçek anlamda fiziki bir hazırlık da gerekiyor. Çok kullanılan bir deyiş vardır zamanını doğada geçirenler arasında; kötü hava yoktur kötü kıyafet vardır diye. İşte biz bugün kıyafet olarak hazırlıksız olmanın tüm zorluklarını deneyimledik öğretmenler ve öğrencilerle birlikte. Çizme, yağmur pantolonu, bere ve mont üzerine giyilen yağmurluk olmadan çıkılan bir orman yürüyüşü ne denli sıkıntılı oluyor tarifi zor. Ayakkabılar kısa zamanda ıslanıyor, yağmura dayanıklı olmayan ceketler az yağmur yağışında bile ağırlaşıp içine soğuğu geçirmeye başlıyor. Aslında ormanın içinde coşku ile akan küçük dereciklere barajlar kurup içinde pek çok şey deneyimleyecekken aman aman diyerek uzaklaşıyoruz. Çamurlu yamaçlarda yere oturup çığlıklar atarak kayabilecekken, bir telaş ve kaygı ile yamacı düşmeden geçmeye çalışıyoruz. Çizmesi, yağmur botu olanlar bu yamaçları ‘Yaşasın çamur sörfü bu, çok keyifli’ diyerek geçerken, içine hemen su çekmiş ayakkabılarının içinde ayakları üşüyen bir çocuğun bu keyfe iştirak etmesi mümkün değil. Pantolonlar, eşofmanlar ıslak, ağır ve içine soğuk geçiriyor. Bu koşullarda yapılan bir yürüyüşü keyifle tamamlamak veya bundan hoş bir deneyim edinmek imkansız. Böyle zorluklarla karşılaşan çocuk bir sonraki orman yürüyüşünü kendisi için bir külfet olarak görüyor ve bunu sağaltmak çok zor. Çünkü deneyimlediği şey gerçekten zor.

Permakamp yerleşkesine dönüp sıcacık Dom’a girmek bile çözüm değil, çünkü çoğu çocuğun yedek kıyafetleri bile sınırlı. Öğretmenleri ve çocuklar fena zorlanıyor bu durumda. Orman yürüyüşü sadece buna hazırlıklı olanlar için bir keşif ve öğrenme süreci, diğer çocuklar için ise tam anlamıyla bir zül oluyor. Islak çocuklara ne giydireceğini şaşıran üzgün ve çaresiz bir öğretmenin edindiği deneyim ve duyduğu sıkıntı bile kendi başına büyük bir sorun. Permakamp’ta kolaylaştırıcıların ve öğrencilerinin yanında olan öğretmenlerin ne yazık ki aşamayacağı, çözüm ve destek sunamayacağı büyük bir problem bu. Tek çözüm çocuğun ailesinin yapacağı ön hazırlıklar. Çocuklar önümüzdeki mevsimin hava koşullarına mutlaka hazırlıklı olmalılar ki dışarda olmaktan zevk alabilsinler. Ormanın içinde coşkuyla akan bir dere, çocuklar için de bir sevinç kaynağı olabilsin. Bunun için çocukların mutlaka ama mutlaka yağmur çizmelerine ve kalın çoraplara, yağmur pantolonuna ve suya dayanıklı montlara veya mont üzerine giyebilecekleri panço tarzı yağmurluklara ihtiyaçları var. Bere kesinlikle büyük ihtiyaç. Bunlara ek olarak yedek ayakkabı, çorap ve kalın kıyafetler de şart. Bunlar olmaksızın ormanın ve Permakamp yerleşkesinin bir öğrenme alanı olması imkansız.

Bugün bu imkansızlıkların içinde mümkün olduğunca günü iyi geçirmeye çalıştık. Zorlayıcı orman yürüyüşünün ardından sıcak çorba, öğle arası, bulaşık yıkama ve oyunlar. Sabah Permakamp’ta kalanlar önce serbest oyun oynadılar sonra açık sınıf çalışmasına girip hava elementi, hava durumu, barometre üzerine öğretmeleri ile birlikte çalıştılar. Bu çalışmanın peşi sıra, Nesrin’le birlikte mutfakta hem kendilerine hem arkadaşlarına hem de öğretmenlerine kurabiye pişirenler ve benimle arazide çalışanlar olmak üzere ikiye ayrıldılar. Biz önce sebze yataklarımıza ektiğimiz tohumların gelişimini gözlemledik. Pazılar, ıspanaklar ve yaban otlarını birbirinden nasıl ayırabiliriz ona baktık. Sonra oyun alanında bir çadır köy yapımı sürecini başlattık. Bu da uzun soluklu bir çalışma olacak. Uzun sırıklar, kalın halatlar, ve üzerlerine eklenecek kumaşlar. Yavaş yavaş çalışmaya başladık. 

Öğleden sonra, sabah kampta kalmış olanlar ve ben bu kez zorlu bir orman yürüyüşüne çıkarken, diğer çocuklar kampta önce iki gruba ayrıldılar; Nesrin’le mutfağa girip kurabiye yapanlar ve Seteney ile bahçede önce bulut tanıma avına ve ardından serada bitki şaşırtma işine çıkanlar. Çalışmalarını tamamlayan çocuklar açık sınıf çalışmasında bir araya geldiler ve yine rüzgar, hava, hava durumu ve barometre üzerine sohbete daldılar. Orman dönüşü, kurabiye, açık sınıf ve bahçe çalışmalarının peşi sıra okula dönerken, ne yazık ki çocukların çoğunluğu ıslak ve üşümüş haldeydiler, ama yine de gülen suratlarla yanımızdan ayrıldılar. Umarım hepsinin sağlığı iyidir...

Güneş Savaş

Read 6603 times Last modified on Domenica, 16 Dicembre 2018 22:56

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com