Çocuklar bu sabah Permakamp’a vardıklarında alışageldiği üzere iki gruba ayrıldık önce. Bir grup Seteney ve öğretmenleri eşliğinde orman yürüyüşüne çıkarken, diğer grup bizimle Permakamp’ta kaldı. Kalan grup da ikiye ayrıldı. Bir ekip mutfağa girdi, diğer ekip ben ve Mehmet’le bahçede çalıştı. Bu sene mutfak ekibi öğlen yiyeceğimiz leziz yemekleri pişiriyor bize. 8 çocuk Nesrin’le birlikte erişte açarken iki çocuk Tolga ile sebzeli mercimek çorbası yapımında çalıştı. Bugün Riva bölgesinde elektrik kesintisi olduğu için bizim için biraz zor bir gün oldu. Hidrofor bir süre sonra su basamaz hale geldi, ve ayrıca çorbamızı el robotu ile çekemedik bir türlü. Ama yine de keyifli saatler geçirdik. Mutfakta geleneksel usul kiler kurma işi Permakamp mutfağı için çok önemli. Bugün menüde Permakamp yapımı yoğurt, erişte, sebzeli çorba ve köy usulü ekşi maya ekmek, ve domates sos vardı. Mevsimine uygun gıda tüketmek, fermente gıdalar yemek, yerel üreticiden atalık tohumlarla üretilen gıdaları pişirmek bizim için çok önemli. Bu yüzden mercimeğimiz, unumuz, yağımız, sebzemiz hep bildiğimiz ve güvendiğimiz küçük üreticilerden geliyor; önce Permakamp Gıda Topluluğu’nun ambarına, sonra da mutfaklarımıza.
Mutfak ekibi bize öğle yemeğini hazırlarken, biz de bahçede iki ekibe ayrılmış halde yaz bahçesi bozumu ve kış bahçesi kurulumu işlerinde çalışıyorduk. Bahçemizdeki yazdan kalan tohumları topladık birlikte önce. Kozmos, kadife çiçeği ve fesleğen tohumlarını ayrı ayrı sepetlere koyduk. Bu tohumları bahar geldiğinde birlikte serada çimlendirip yeni yaz bahçemizi kuracağız. Daha sonra bahçede yazdan kalan bitkileri, sırıkları sökmeye başladık birlikte. Dün arazimize traktör gelmişti ve yeni bahçenin kurulumu için toprağı sürmüştü. Mehmet ve diğer çocuklar da bu sürülmüş bölgede yeni bahçenin sınırlarını belirleme ve sırıklar dikip ip germe işleri ile uğraşıyorlar. Yeni kış bahçemizi ve sonrasında yaz bahçemizi bu alana taşıyacağız çocuklarla birlikte. Bahçe bozum işi uzun ve meşakkatli bir iş. Güle oynaya, bazen kıza ağlaya, bir böceğe bakıp şaşırarak, kimi zaman sümüklü böcek peşine takılarak yapılıp bitiyor. Karınlarımız acıkıyor. Bu sırada mutfak ekibi de işlerini tamamlamış ve hatta kubbe yapıda öğretmenleri ile biraz kitap bile okumuştu. Orman yürüyüşündekiler de dönünce oturuyoruz hep birlikte yemeğe. Yemek akışımızda elektrik kesintisi yüzünden biraz zorlanıyoruz. Eller depodaki suyla yıkanıyor ve bu iş her zamankinden daha uzun bir zaman alıyor. Dolayısıyla bulaşıkları bu defa çocuklar değil biz yıkıyoruz. Çorbamız da içinde büyük büyük sebze parçaları olduğu için pek çekici gelmiyor. Neyse ki erişte ve Permakamp yapımı yoğurt keyifle yeniyor. Yemek sonrası serbest oyun zamanı başlıyor.
Saat 13:15 suları bu defa ikinci grubun ormana gitme zamanı geliyor. Kalan grup ise önce iki ekip halinde kısa bir açık sınıf çalışması yapıyor. Bir ekip kubbe yapıda, diğer ekip pekede açık alanda. Konuları böcekler, tohumlar, ve su elementi. Su döngüsünü konuşmanın tam mevsimi şu sıra. Açık sınıf çalışmasından sonra yine ekiplere ayrılıyorlar. Bu defa 4 kişilik ekipler var. Bir ekip mutfakta Nesrin’le birlikte yarın gelecek olan okul için yoğurt mayalıyor. Maya ne? Neden yoğurdu kendimiz mayalamalıyız? Bunlar konuşuluyor mutfakta. Sonra turşu kuruyorlar birlikte. Bu turşuları bir başka öğle yemeğinde kendileri yiyecekler yine. Mutfakta bu ara fermantasyon üzerine çalışılıyor yani. Diğer bir ekip bahçede Seteney’le birlikte bahçe bozumuna devam ediyor; bu öyle kolay bir iş değil tabii. Başka bir grup da Mehmet’le beraber kış bahçesi kurulumu hazırlıklarında çalışırken, diğer yanda Tolga dört çocuk ile birlikte ahşap oyma çalışmaları yapıyor.
Permakamp ekipleri yoğun bir şekilde işlerine dalmışken, biz tatlı bir orman yürüyüşü yapıyoruz diğer çocuklar ve öğretmenleri ile. Mantarlar, kuşlar ve rengarenk yapraklarıyla orman çok güzel. Geniş bir çayıra varıyoruz uzun yürüyüşümüzün ortalarında. Çayırda çobanlar, inekler, koyunlar ve biz varız. Sürüyü ürkütmeden dağılıyoruz çayıra. Ve oyunlar oynuyoruz; kovalamaca, yağ satarım bal satarım ve daha bir dolu oyun. Uzun uzun kalıyoruz bu geniş çayırlıkta. Ardından geri dönüş yoluna başlıyoruz. Biraz daha yürüyoruz ormanda. Sonra küçük bir tepeciğe çıkıp biraz bakınıyoruz etrafımıza. Orman yürüyüşümüzü tamamlıyoruz ve Permakamp’a varıyoruz. Çocuklar öğretmenlerinin yardımı ile okula geri dönüş yolu için hazırlanıyorlar ve ayrılma vakti geliyor. Bizim için pek güzel bir gün oldu. Gelecek ayı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Güneş Savaş Yemez
