Sabah çocuklar Permakamp’a gelince iki gruba ayrılıyorlar. Tırtıl Anaokulu, öğretmenleri ve Seteney’in eşliğinde orman yürüyüşüne çıkıyor. Orman bizim için büyük bir hazine; insan eli değmemiş yaban doğa ile tanışmak için büyük bir fırsat. Çünkü Permakamp arazisi yapılandırılmış bir doğal arazi. İkisi arasındaki fark çok önemli ve çocuklar mutlaka bu iki doğal alanla da yakından tanışmalı. Tırtıl’lar ormanda yürürken biz de Sultan Çiftliği 4. Sınıf öğrencileri ile çalışmalar yapmak üzere hemen ekiplere ayrılıyoruz, mutfak ekibi ve bahçe ekibi olarak. Mutfak ekibi mevsimine uygun geleneksel yöntemler ile gıda üretimine yoğunlaşıyor. Bugün öğlen hep birlikte yiyeceğimiz yemekleri pişirecekler bize. Erişte, Permakamp yapımı yoğurt ve muhteşem Permakamp çorbası. 8 çocuk Nesrin’le birlikte erişte açıp keserken iki çocuk da Tolga ile birlikte çorba yapıyor. Çorbada patates, soğan, havuç, elma, bal kabağı, mercimek, kimyon, zerdeçal var. Yani yok yok çorbası.
Mutfak ekibi bize öğle yemeğini hazırlarken, biz de bahçe ekibi olarak kışa hazırlık işlerine başladık. Komşumuz Cam Ocağı Vakfı, arazisindeki yaşlı ağaçları kesti bir kaç hafta önce. O bölgede biraz odun hasadı yapıyoruz önce ve bu odunları kış için fırının yanında istifliyoruz. Ayrıca traktör gelmeden önce hazırlanmak gerek. Uzun otların çapa ile devrilmesi gerek. Çocuklarla girişiyoruz bu işe. Çapa nasıl kullanılır bunu öğreniyoruz birlikte. Ve uzun uzun otları deviriyoruz yere. Eh çok çalışıyoruz ve yoruluyoruz; artık açık sınıf çalışması yapma zamanı. Yoğun bir fiziki çalışmadan sonra çocukların dikkat süresi bir hayli uzuyor. Öğretmenleri ile birlikte kubbe yapıda küçük hayvanlar, tohumlar ve su elementi üzerine okumalar yapıyorlar. Her bir çocuk dilediği kitabı alıp okuyor ve öğrendiği bir bilgiyi arkadaşları ile paylaşıyor.
Saat 12:00 olunca tüm sınıfların toplanıp yemek yeme zamanı geliyor. Tırtıl Anaokulu da dönüyor ormandan. Hep birlikte öğle yemeğine oturuyoruz. Çocukların pişirdikleri leziz yemekler yeniyor. Ekşi mayalı ekmek ve çorba, yoğurt, domates sos ve erişte. Yemek bitince tabaklarda kalan artıklar hayvan dostlarımız kovasına atılıyor; arazi dışındaki sahipsiz hayvanları besleyeceğiz bu artıklarla. Peçeteler kötü çöp kovasına gidiyor ve tüm çocuklar kendi bulaşıklarını yıkıyorlar. Ardından şahane serbest oyun zamanı başlıyor. Çocuklar oyun alanında serbestçe kendi oyunlarını oynuyorlar. Bizler etraflarında dolaşıyoruz sadece.
Saat 13:15 suları tekrar işlere başlıyoruz. Bu defa Tırtıl iki ekibe ayrılıyor, bahçe ekibi ve mutfak ekibi olmak üzere. Mutfak ekibi yarının yoğurdunu mayalıyor öncelikle. Ama tam o esnada traktör geliyor ve büyük bir şenlik başlıyor. Zaten bahçe ekibi Seteney’le birlikte uzun otları devirmekteydi. Biz de kısa bir orman yürüyüşü yapıyoruz bu defaya mahsus, çünkü yılda sadece bir defa bu kadar büyük bir arazi parçası sürülüyor ve tohumlanıyor. Bu işte birlikte olmak en keyiflisi. Biz geri döndüğümüzde traktör Permakamp’ta çalışıyordu hala. Kısa bir süre izliyoruz ve sonra boncuk gibi yan yana diziliyoruz. Bir grup çocuğun elinde bezelye, diğer bir grup çocuğun elinde de bakla tohumları. Üçe kadar sayıp hep birlikte bir adım atıyoruz ve birer avuç tohum saçıyoruz toprağa, kurda, kuşa, aşa... Sonra tekrar bir adım ve birer avuç toprak daha. Bu şekilde toprakla tohumu buluşturuyoruz. Tohumlarımızı toprağa serpme işi bitince kısa bir oyun, toparlanma zamanı ve ardından okula dönüş yolu. Ellerimizin, toprağın ve yağmurun bereketi bol olsun, tohumlarımız baharda coşsun
Güneş Savaş
