23 Nisan önemliydi bizim için. İstedik ki çocuklarımız 23 Nisan gününü doya doya koşarak, sağlıksız yiyeceklerden uzak, açık havada topraklanarak geçirsin.
Yağmurlu bir sabah uyanmamıza rağmen, bir gün evvelden hazırladığımız nevalelerimizi yüklenip düştük yola.
Havanın değişik süprizleri vardı bize. Zaman zaman sadece gömlekle kalıp, yeni ekeceğimiz mısırlar için tarlayı çabaladık. Kimi zamansa elimize kahve veya çay alıp üç kat polarla ancak ısındık. Kışı, sonbaharı ve ilkbaharı aynı anda tattığımız güzel bir gün oldu.
Yağmura uyanmamıza rağmen Permakamp’a geldiğimiz için mutlu olduk. Gelemeyen çocuklar için ise üzüldük. Geleneksel pikniğimize 100’ün üzerinde katılımcı çok sayıda çocuk kayıt yaptırmışken, az sayıda aile bu güzel günde bize eşlik edebildi.
Çocukları takip etmesi zorluydu. Yeni ağaç evlerine bayıldılar. Kimler düşündü kimler el verdi ise emeklerine sağlık. Gelen kıkırtıları duymasam, çocukların yerlerini tespit etmem mümkün olmayacaktı.
Artık büyümüş bizim çocuklar, koyu sohbet istasyonlarında durup sohbet ediyorlar. Bu sohbetler için kimi zaman dengede yürüme amaçlı yapılan kütükleri kullandıklarını gördüm, kimi zamansa ...
Zip line gene günün favorilerinden biriydi.
Saman balyaları ile ne yaptıklarını bilmiyorum ama çok eğlendikleri belliydi, o kadar ki samanlardan ayrılayamayıp ciddi bir kısmını üzerlerinde eve taşımışlar.
İki hafta önce salatada ballıbabaları ayıklayıp yemeyen oğlumun, bu hafta yeni gelen arkadaşlarına ballıbabanın ne olduğunu göstermesi ve beraber toplayıp yemeleri görülmeye değerdi.
Kısacası futbol oynayan, tamirat yapan, odun kesen, saklambaç oynayan, sohbet eden, güneşlenen en önemlisi öğrenen, öğreten güzel insanlarla keyifli bir gün daha geçti Permakamp’da.
Fırınımız henüz bitmediğinden Öğümce köyünden aldığımız ekşi mayalı ekmeklerle devam ettik yolumuza. Permakamp’da pişen sıcak ekmeğimizi alıp, dönüşe geçeceğimiz günleri ise sabırsızlıkla bekliyoruz...