Günümüz çok yoğun geçti. Sabah büyük grup Senem’le birlikte orman yürüyüşüne gitti. Biz geride kalan küçük grup ve ortanca grup biraz daha serbest oyun zamanının tadını çıkardık. Ardından gruplar halinde çalışmaya başladık. Küçük gruptakiler Nesrin’in eşliğinde hurdalığımızdaki iki küveti büyük saksılara dönüştürdüler. Tolga’nın bu büyük saksılara taşıdığı toprağı çapalayıp havalandırdılar. Seradan aldığımız mor papatyaları hep beraber bu iki saksıya diktiler. Göçmen kuşların dönüş zamanı şu aralar. Kafamızı kaldırdığımızda veya yol kenarlarında bol bol leylek görüyoruz =) Bahçe çalışmalarından yorulanlar Dom’a girip kuşlarla ilgili kitap karıştırdılar, “Kulaktan Kulağa” adlı hikaye kitabını okudular.
Bu arada ortanca grup ve ben, hafta sonu arazideki hurdaları yakmak için oluşturduğumuz ateş alanını çapalıyorduk. Ateşi yaktığımız yerdeki toprağın kendini onarabilmesi için bu alana kompost malzemesi, saman, taze ot ve kuru ot taşıdık, bunları kat kat toprağa yaydık, ve toprağı havalandırmak için bol bol çapaladık. Alanı tamamen otlarla kapladık, buna da büyü yara bandı dedik. Yanmış toprak simsiyah olmuştu. Bu toprağı sağlıklı toprakla kıyasladık, toprağın bir daha ne zaman sağlığına kavuşacağını takip etme kararı aldık. Dedik ki “Yeşil otlar çıkmaya başladığı zaman bu iş tamam!” Bakalım ne zaman? Ardından Hügel-kültür (http://peyzax.com/hugel-kultur-sadiye-kumru/) sebze yatağı hazırlamamız için oduncu dostumuz Erhan Abi'nin bize getirdiği kütükleri istifledik biraz. Yatay olan kütükleri yara bandı alanına taşıdık. Orayı ileride bir oyun alanına çevirmeye karar verdik. Zamanla çürüyen kütüklerden yayılacak besinler burada toprağı besleyecekler diye konuştuk. Tolga da bu işte bol bol yardım etti bize.
Biz bahçede çalışırken, büyük grup ormanda yeni uyanan börtü böceğin, kertenkele ve mantarın peşine düşmüş. Büyüteçlere ek olarak bir de küçük ayna taşımaya başladık yanımızda. Ara ara bu küçük aynayı yere koyup başında toplaşıyoruz. Ağaçlara, gökyüzüne bakıyoruz, bulduğumuz böcekleri üzerine koyup her yönden inceleyebiliyoruz =) İşte büyük grup da bunları yapmış ormanda. Ağaçlara sarılan sarmaşıkları incelemişler. Sarmaşıkların, sıcağı sevdikleri için güneşe ulaşmaya çalıştıklarını, ve bu yüzden ağaçlara sarılarak taaaa yukarılara kadar tırmandıklarını konuşmuşlar.
Nihayetinde öğle yemeği için Dom’da toplandık. Yemek ve sohbet... Bu ekip için yemek büyük bir zevk. Çünkü her bir çantadan, paylaşmak üzere sürpriz yiyecekler çıkıyor. Kurabiyeler, börekler, çörekler... Görseniz ne iştah ve mutluluk! Bizim çorbanın yüzüne bakan yok =)
Öğle yemeğinin ardından küçük grup okula dönüş yoluna çıktı. Suratlarında uyku mahmuru gülücüklerle kamptan ayrıldılar. Geride kalanların, yemek sonrası serbest oyun zamanıydı. Yeni düzenlenen oyun parkurunun tadını çıkardılar. Tırmandılar, atladılar, denge yürüyüşü yaptılar. Sonra çalışmak üzere yine ekiplere ayrıldık. Mutfak ekibi, ekşi maya peynirli poğaça pişirdi bu defa. Biz de diğerleriyle bahçede çalışmaya devam ettik. Senem ve Tolga, büyük grupla beraber Hügel-kültür sebze yatağı hazırladılar (http://peyzax.com/hugel-kultur-sadiye-kumru/). Kütükler tek tek taşınıp önceden açılan çukura yerleştirildiler. Araları toprakla sıkıştırıldı. İnce çalı çırpı eklendi. Orta boy bir gümbet yavaş yavaş ortaya çıktı. Baharda büyüyen tohumlarımızı bu özel sebze bahçesine ekeceğiz. Çiçeklerle beraber bakalım nasıl olacak :) Biz ortanca grupla bu esnada küçük grubun hazırladığı çiçek tarhlarının etrafını düzenledik. Etraftan taşlar toplayıp düzenlemeler yaptık. Serada yumurta kabuklarına tohum yatakları hazırlayıp içlerine marul tohumları attık. Saksılara tohum yatakları hazırlayıp bunlara da fesleğen tohumları koyduk. Tüm tohumları suladık. Serada büyüyen tohumları baharda sebze yataklarımıza taşıyacağız. Ayrıca çocukların daha önce ektikleri pazıların ne kadar büyüdüğünü gözlemledik, biraz pazı koparıp yedik, kocaman olmuş brokolilerimize baktık. Biz ektiğimizde minicik fideydi bu brokoliler. Sonra bakla ve bezelyeleri inceledik. Çiçeklerinin nasıl farklı olduğunu, boylarının farkını, meyvelerinin nereden çıkacağını ve üzerlerindeki böcekleri inceledik. Hügel kültür çalışmasını bitiren büyük gruptakiler de seranın önünde viyollere tohum yatakları hazırlayıp içlerine domates tohumları ektiler ve suladılar.
Bir dolu iş yaptık bu gün anlayacağınız ve bir dolu gözlem...
Güneş Savaş
