Ateş Böcekleri Dansı 4-5 Temmuz

Bu haftanın gündeminde, yine kurtulmayı bekleyen sevgili ekinlerimiz, arılarımız, bezelye ve bakla tohumlarımız, tamamlanan mutfak tezgahımız ve ateş böcekleri vardı... 

Günün erken saatlerinde, bir gün önceden kampa yerleşmiş olan Doğan ve Çetin hazırladıkları kahvaltı sofrasıyla karşıladılar bizi.. Keyifli bir kahvaltıdan sonra işe koyulduk. Zira, yolmamız gereken otlarımız, düzenli gözlem bekleyen arılarımız, bezelyelerimizi vardı bizi bekleyen. 

Mutfak tezgahımızın tamamlanmasıyla, daha bir keyifli oldu yemeklerimiz... Hatta öyle keyifli oldu ki, sadece gününü geçirmek üzere plan yapan Kömeç ailesini tadına doyamayıp, evine dönerek çadırını alıp geri geldi :) İyi ki de geldiler. Çocuklarımız, keser, testere, ok ve yay kullanımında ustalaştılar diye düşünüyorum. En büyük keyifleri bu oldu çünkü. 

Gecemiz ise pek bir hareketli geçti bu hafta. Ama sanırım bizi en çok etkileyen ateş böceklerinin dansı oldu. Hayatım boyunca bu kadar çok ateş böceğini bir arada gördüğümü sanmıyorum. Nasıl bir büyü... Adem'in "ateş böceklerinin kraliçesini görmek isteyen koşsuuunnnn!" diye bağırmasıyla karşılaştığımız manzara ise herşeye değerdi. Daha önce hiç görmediğim bu böcek neon ışığı tutarcasına bir dalda bizi izliyordu...

Arılarımızın kovan bakımlarını yapmak benim kendimi eğitme sürecimde çığır açtı :) Bu kez arı kıyafetlerimizle çoluk çocuk Adem'i boğduğumuz milyonlarca soruyla sanırım "Arılar'a Giriş 1" dersini geçtik. Galiba... :)