Öğretmeni Doğa Olan Bir Okul - Çember Montessori Anaokulu – Böceklerin de oteli olur muymuş?
Ormanın serin havasıyla başladık güne. Kış yavaş yavaş yaklaşırken artık sadece mantarlar ve sarı yapraklar eşlik ediyordu patikalarımıza.
Hayalini kurduğumuz böcek otellerimizi yapmaya devam edecektik bugün. Etçil böcekleri çekmeye çalıştığımız böcek otellerimizin birini yapmıştık ve bir kaç tane daha yapmamız gerekiyordu. Hemen koyulduk çalışmaya.
Öğretmenimiz Doğa Açık Sınıf, Orman Okulu Uygulamaları
Öğretmenimiz Doğa programlarımıza katılan okullarımızdan biri Anakent Koleji. Permakamp Projemizin en önemli konularından biri Çocuklar. Çocuklarımızda doğa farkındalığını arttırmak ve öğrenme biçimi olarak gözlem ve içsel doğal süreçlerini kullanarak deneyimsel öğrenmelerini tetikleyecek ortamlar ve programlar oluşturmaya odaklanıyoruz.
Bu kapsamda devamlılık ve her hava koşulunda çalışmaları sürdürüyoruz. Permakamp şartları buna uygundur.
Öğretmenleri Doğa Olan Bir Okul - Anakent Koleji 2. Sınıflar – Çamurun Modası Geçmiyor
Kampa üçüncü gelişleri 2. sınıfların. Hava şanslarına yine yağışsız ama soğuktu. Çantalarını bırakıp koşarak dome’a girdiler. Tabi içerde soba yanıyor. Şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar; “Aaa burada ateş yanıyor”. Soba kelimesini daha önce duymamış olanlar var içlerinde. Yanansa kuzine; kuzine kelimesinden hiç bahsetmedim zaten. Önce soba kelimesini öğrendiler.
Öğretmenleri Doğa Olan Bir Okul - Anakent Koleji 1. Sınıflar – Havalar Soğudu Kuşları Beslemek Gerek
Tam kadro geldi yine 1. sınıflar. Hava soğukmuş, çamurmuş, ıslanmakmış, sobada ısınmakmış, her şey mutluluk bu çocuklar için. Havanın soğuk olmasına aldırmadan bir çoğu dışarıda kahvaltı etti yine. Bazıları ise dome’daki sıcaklığa hayır diyemeyip soba yanında yediler yemeklerini.
Öğretmenleri Doğa Olan Bir Okul - Anakent Koleji 2. Sınıflar – Biz de toprak üretebiliyormuşuz!
Bu ay ikinci sınıfların da ikinci gelişi Permakamp’a. Havaların soğuması sebebiyle olsa gerek daha az çocuk var bu sefer. Halbuki soğuk havada da çok eğleniyor çocuklar. Sadece lahana gibi giyinmeleri yeterli; ince ama çok katmanlı. Üşüdükçe üzerine bir katman daha alma mantığıyla giyinseler terlemeyecekleri için hasta da olmazlar.
Az kişi olmanın rahatlığında bu sefer çocuklar. Her alanda defalarca istediklerini yapabiliyorlar. Ama her zamanki gibi planlanmış oyunlardan ziyade, çamur ilgisini çekiyor çocukların. Hiçbir çocuk çamurla ve kumla oynamaktan bıkmıyor.
Bu ayın konusu kompost. İkinci sınıfların şaşırdığı konu çöplerimizle toprak üretebileceğimiz oluyor. Solucanları sevmek de çok keyifli ama soğuk kompost alanında daha çok vakit geçirmek istiyorlar. Durum böyle olunca tabi uğraştılar durdular kahverengi atıklarla yeşil atıkları dengelemeye. Saman taşıdılar, toprak taşıdılar, getirdikleri atıkların üzerine örttüler.
Solucanlar şunları sever ama bunları yemez. O zaman bunlar soğuk komposta. Ama asidik olanları soğuk kompostta daha zor toprağa çeviriyoruz o zaman ne yapacağız? O zaman Bokashi kompostuna yönelmemiz gerekiyor. Bokashi kompostunu da öğrendikten sonra başlıyoruz bokashi serumu hazırlıklarına…
Eğlenerek öğreniyor çocuklar doğada. Sadece durmayı tercih eden bile var. Etkinliğe o kadar boğuyoruz ki çocuklarımızı, Permakamp’a geldiklerinde arada durma ihtiyacı hissediyorlar ya da bazen sadece bir kütük üzerinde dengede durabilmeyi deneyebiliyorlar…
Burada sabahlar sakin ve dingin. Çocukarın eli toprakta, rüzgar yüzlerine vuruyor ferah ferah. Toprak üretebiliyorlar burada ve dünyaya katkılarını olduğunu hissediyorlar. Sadece atıklarını doğru ayrıştrarak bile kendilerinin bu dünyaya faydalı olabileceklerini hissederek ayrılıyor ikinci sınıflar da buradan bu ay…
Esin Kuşluoğlu
11.11.2019