Bugünümüz şöyle geçti: En büyük sınıf, sabah orman yürüyüşüne gitti. Ortanca grup ve en mini miniler arazide kaldılar. Güne 15 dakika serbest oyun zamanı ile başladılar. Yapılandırılmamış oyunun ardından ortanca grup açık sınıfa girdi, gölet ve su birikintileri hakkında okuyup biraz kitap karıştırdı. Bu esnada en mini miniler servise binip ormana gittiler. Ormana giden yol, yürümeleri için çok uzundu çünkü ekibimizden Değnek Adam Tolga ile birlikteydiler ormanda ☺. Tolga, minik grubun öğretmeni Senem’e rehberlik etmek için onlarla beraberdi. Tolga oldukça şahsına münhasır bir karakter, çocukların suyuna gitmiyor hiç; dedik ya Değnek Adam kendisi ☺. Mini mini sınıfın orman yürüyüşü rotası elbette farklı. Çocuklar araba yoluna paralel ağaçların arasında ve harika bir kayanın yamacında zaman geçiriyorlar. Servisten inince ormanın içinden kayaya kadar yürüyorlar. Ormandan yakacak dal hasadı yapıyorlar. Öğretmenleri Senem onlara bir kitap okuyor. Etrafta biraz daha serbestçe dolandıktan sonra, bu defa yürüyerek araziye dönüyorlar. Bugün yürüyüşte yanlarında ben olmadığım için ne yazık ki mini mini grubun fotoğrafı yok.

Açık sınıftan çıkan ortanca grubu ben karşıladım. Öğleden sonra arazide kalacak çocuklar Nesrin’le turşu kurmak için mutfağa girdiler. Diğerleri benimle birlikte arazide sulak alan turu yaptılar. Önce derenin kenarına gidip salın üzerinden seyrettik dereyi. Havadan sudan konuştuk ☺. Ardından arazideki doğal mini göleti ziyaret ettik, yağmur suyu hasadı hendeklerini aştık. Uzun bir yoldu, neredeyse orman gezisi gibiydi. Sonunda kendi göletimize ulaştık ve göleti derinleştirme çalışmaları yaptık. Bu esnada, toprakla çamurla iç içe gölette yaşayan kurbağa ile biraz biraz yakınlaştık. Çapa ve kürek nasıl kullanılır anlamaya çalıştık. Bir alet kullanırken kendimizi ve etrafımızdakileri nasıl koruyacağımızı konuştuk mümkün olduğunca.

Öğle yemeğinde bir araya geldik. Çorba ve çocukların yanlarında getirdikleri yiyeceklerle sakin bir dinlenme zamanı oldu. Bu ekip bulaşık yıkamak için çok küçük, bu yüzden muhteşem çorbaları yapan Tolga geçti iş başına, Temmuz da ona yardım etti. Temmuz, bizim kolaylaştırıcılar ekibinden Senem’in kızı. Serbest Gezen Çocuklar programı kapsamında kendi çocuklarımızla beraber çalışıyoruz kimi zaman. Çocuklarımızı, kendinden küçük gruplarla beraber bir günü kampta ve ormanda geçirmeye davet ediyoruz ayda bir kere. Bu sayede bizim çocukların deneyimi ve rahatlığı, diğer çocuklara daha dolaysız ve yumuşakça geçiyor. Küçük çocuklar için kendilerinden çok büyük olmayan bir rehber ve kolaylaştırıcı çok motive edici oluyor çoğu zaman ☺. 
Öğle yemeğinin ardından arazide kalan tüm çocuklar 20 dakika kadar birlikte serbest oyun oynadılar. Sabah arazide kalan ortanca grup orman yürüyüşüne çıkarken, gruptan geriye kalanlar 15 dakika daha serbest oyuna devam ettiler. Oyun zamanının ardından açık sınıf çalışması yapmak için doma girdiler. Açık sınıf çalışması olarak gölet ve sakinleri hakkında konuştular. Açık sınıf çalışmasının ardından Senem’le birlikte sulak alan turu yapıp gölette çalıştılar. Hatta bu arada sebze yataklarına bile biraz bakım yapmışlar.

Biz orman yürüyüşü ekibi pek az kişiydik. Sakince ormana tırmandık, büyük bir azim ve kararlılıkla. İlk önceleri biraz yavaş, ancak çok kararlı ve hızı gittikçe artan bir yürüyüştü bu. Orman barınağımıza vardığımızda bir hayli yorulmuştuk topluca. Dinlendik biraz. Barınağa birkaç ip bağladıktan sonra, bir kitap okuyalım dedik ama zamanı değilmiş erteledik ☺ Yapıyı devam ettirmek için biraz dal toplayalım dedik, ama elimize gelen dalların çürümüş olduğunu fark edince, çürüme ve ormanın dönüşümü üzerine sohbete daldık bir süre. Ve bir heyecan, çürümüş ve parmaklarımızın arasında kolayca dağılan dallar bulmaya giriştik. Bu arayış yine yordu bizi ve dinlenmeye geri döndük. Yine kitap okuyarak dinlenmeye karar verdik. Bu defa kitabımızın tamamını okuduk. Geri dönüş yolunda orman kaydıraklarından kayarak ve koşarak vardık kampa. Çünkü kampta patlamış mısır bizi bekliyordu ☺