Otoimmün hastalıkların (bağışıklık sisteminin çok aktif olduğu ve dokuların kendine zara verdiği hastalıklar) genetik unsurlara bağlı olarak geliştiği bilinse bile, modern kentlerde görülme oranlarının artışı, bağışıklık sistemine zarar veren dış etkenlerin tehtidini gün yüzüne çıkartıyor. Bağışıklık sistemimiz, balık, yerfıstığı, toz, polen gibi birçok zararsız proteine yanlış anlamlar yüklüyor ve onları tehdit olarak algılıyor. Bizse bu yanlış algılamanın bedelini aksırma, kaşıntı, deride döküntü, solunum zorluğu, dudak ve dil şişmesi gibi rahatsızlıklarla, hatta hayatımızla ödüyoruz.
Böyle bir yazıyı neden kaleme alıyorum? Çünkü, küçük oğlum Çınar'ın balık alerjisi var.