Artık Kasımın sonuna geliyoruz. Sonbaharın son günleri. Havalar soğumaya başladı. Artık güneşli günler pek nadir. Bu haftasonu ise bize hediye gibiydi adeta. Günlük güneşlik… Bu hafta mutfakta kurucularımızdan Onur ve Seda var. Artık kış menümüz oturdu. Üreticimizden aldığımız sebzeler çeşitlendi. Mutfak ekibinin kış sebzeleri ile hazırladığı nefis yemekleri yiyiyoruz bu hafta. Katılımcılarımızın ...
Üye Günceleri
Mevsimlerin en güzelinde, Permakamp'ta Ekolojik Çocuk Kampımız vardı yine bu hafta sonu. Sonbaharın tüm renkleri içinde tabloda kaybolduk, mis gibi havayı içimize çektik, günlük güneşlik güzel bir havanın tadını çıkardık. Ormanın derinliklerinde maceraları kovalarken, bolca da ruhumuzu dinlendirdik. "Kahvaltı hazır!" sesiyle kampımız resmen başlıyor. İlk ortak işimiz birlikte karnımızı doyurmak. K...
Kademeli normalleşme kuralları sonrası Haziran ayında Pazar günleri halen kapalı kaldı. Normalde kampımız pazar günü akşam üzeri 4 gibi sona eriyor. Biz de doğa özlemimizi daha fazla ertelemek istemedik ve kampımızı 2 gece konaklamalı hale getirip revize ettik. Hepimiz için biraz zahmetli olacak ancak bir o kadar da eğlenceli ve unutulmaz bir anı olarak kalacak. Ayrıca pandemi sürecini en sağlıklı...
Ağustos ayının sıcak bir günündeyiz. İstanbul yanıyor. Ağaçlarla kaplı Permakamp bize serin alanlar sunuyor. Yavaş yavaş aileler kampa giriş yaparken, ikinci kez gelen aileler hemen sohbete başlıyor. Çocuklar sanki dün kamptaymış gibi oyuna başlıyorlar. Geçen sürede kamptaki değişiklikleri hemen farkettiklerini de belli ediyorlar. Onlardan bir şey kaçmaz. Mutfak bu hafta Permakamp kurucularından N...
Günlerden 05 Şubat, hava yağmurlu sıradan bir kış günü. Permakamp arazisinin biraz düzenlenmesi lazım dediler. Yapabileceğimizi yaparız , baktık çocuklar çok üşüdü erken döneriz düşüncesiyle çıktık yola.
Uykulu uykulu arabaya bindirdiğimiz çocuklar, gözlerini kırpmadılar. Permakamp’tan akıllarında kalanları duydukça şaşırdık, anladık ki Permakamp’ı ve arkadaşlarını çok özlemişler. Acaba Permakamp’ın köpeklerini görecekler miydi? Büyük oğlum oyun oynamak yerine çalışmalara yardım edip edemiyeceğini, küçük olan sularla oynamak için izin istiyordu. Herkes kendi kafasında geçirmek istedikleri Permakamp gününü planlamaya başlamıştı bile.
Heyecanlı olduğumuz için bize uzun gelen yarım saatlik yol bittiğinde, arabadan inmek için yarıştılar. Yaklaşık bir senedir aralarında olmamıza rağmen, büyük birbirine bağlı bir ailenin kavuşması gibiydi halimiz. En az 10 aile yağmur çamur demeden gelmiştik.
Çocuklar hemen özlediklere yerlere koştular. Ağaç ev ve ağların sağlamlığını test ettiler. Tarlaya girdiler. Yetiştirdiğimiz bitkilerin son durumlarına baktılar.
Büyük oğlum ve arkadaşları solucanlara ev yapmaya karar verdi. Burada ilk öğrendikleri şeylerden biri solucanların dostumuz olduğu olmuştu. Geçen sene, sera kazılırken ortaya çıkan solucanları komposta götürmek için yarışmışlardı. Bir ara çamurdan yaptığı çanağı göstermek için yanıma uğradı, yakılan ateşte kuruttuktan sonra kullanıp kullanamayacağını sordu.
Bir Geodezik Dome Yapımı için Gidilen Güne Neler Sığdırılır...
“Dome’da nedir?” diyen varsa o bizim için daha önce geçen yıl gerçekleştirdiklerimiz gibi ağaçların üstünde ağlarda gezen çocuklar, zip line, karşı kıyıya geçebildiğimiz sal, üzeri kapanabilir kum havuzu, kum havuzunda manuel çocukların çalıştırdığı bir kepçe, tiny house ve daha niceleri gibi bir hayaldi.
Hani bir çoğumuzun bir yerlerde görüp ne kadar güzelmiş deyip özendiğiniz, ya da ah şimdi söyle bir yer olacaktı burada deyip arka plana attığınız fikirler var ya, öyle bir fikirdi başta.
Arkadaşlarımızdan biri diğerlerinde olduğu gibi bir yerlerde görmüş, resimlerini bizimle paylaşmıştı. Permakamp ahalisi fikri sevmiş, özellikle kışın başta sera olmak üzere çok amaçlı kullanılabilecek Dome gibi kapalı bir mekanı gerçekliğe dönüştürmek için kolları sıvamıştı.
Çok kısa bir sürede gönüllü vakit ayıran arkadaşların çabaları ile imalat tamamlanmış (bu da başka bir hikaye tabi), bütün parçalar Permakamp’a getirilmiş birleştirilmeyi bekliyordu bu hafta sonu.
Bu sene arazide ikinci yilimizi bitiriyoruz.. Kurulan dostlukların, yakılan kamp ateşlerinin, soğuk günlerde beraber içilen sıcak çorbaların ikinci yılı.. Evrildik.. Kimi zaman gittiğimiz yolumuzdan çevrildik, bir yenisine girdik, sevindik, üzüldük, ama güzel bir yerdeyiz... Tam da o 'iyi ki başlamışız bu işe' dedirten, güzel yarınlar için umudumuzu canlı tutmaya yardım eden yerdeyiz. Zor gecelerin sabahında koşarak gidip ellerimizi toprağa gömdüğümüz yerdeyiz.. Yeşereceğini bilerek, yeşereceğini bilerek..
Bu aralar her hafta sonu kampa giderken artık hava soğuyacak, artık bunlar son çadırda kalmalar diyoruz aramızda. Sonra bir bakıyoruz bir dahaki hafta da güneş gülüyor, hop haydi cadırları yine kur. Soğukta sıcakta, hele de yağmurda, çadırın tadı bambaşka..
Geçen hafta kampta çok kalabalıktık. Pek çok misafirimiz vardi, hava da çok güzeldi. Misafirlerimiz ve çocuklarımız çok keyiflilerdi.. Bir de koca bir kazan aşure kaynatıp yeni sene icin güzellikler diledik.. Bir pazar günü daha tatli nasıl olabilirdi ki?
Günlerden 06 Mart, Permakamp ‘a gidersek saat 3 gibi ayrılmak zorundayız. "Gitmeye değer mi?" soru baloncukları kafamızda, düştük yollara.
İyi ki de gitmişiz neler yapılmadı ki! Hiç sera görmemiş oğullarım ellerine çapaları alıp, çok olağan birşeymişcesine serayı tıraşladılar.
Bu haftasonu Permakültür konusunda geniş bir deneyime sahip olan Rakesh'i arazimizde konuk ettik. Ufak tefek sorunlarla başladık. Hem Rakesh'in Türkiye'de karşılaştığı organizasyon bozuklukları, hem de oldukça hasta olması nedeniyle bize yansıtacağı enerjisinin olumsuz olmasından korktuk. Arazimizdeki çalışma da planlanandan geç başladı. Ancak Rakesh, elinden geldiği kadar enerjik anlatarak hızlı bir başlangıç yaptı.
Arazimizde işlerimiz tüm hızıyla süredursun, bir yandan da bilgilerimizi tazelemek ve yenilerini eklemek, Rakesh’le hafta sonumuzu geçirmek ve Permakültür konuşmak üzere Belgrad Ormanında buluştuk.
bilirsiniz hayatta önümüze kimi zaman fırsatlar, şanslar, kimi zaman yeni arkadaşlıklar dostlar, acılar, mutluluklar gibi duygular çıkarken bazen de tesadüfler çıkar. bu tesadüfler mi bizi bulur biz çok istediğimiz için oları mı kendimize çağırırız burası ayrı bir konu başlığı olur ama kısaca bunlardan ikisine değineceğim;
Permakamp'ı tasarlarken, permakültür tasarımcılarının fikirlerini de almayı, projeleri hep beraber gerçekleştirmeyi hedefledik. Bunun için, 21 Aralık'ta gönüllü tasarımcılarla beraber arazi keşif çalışması yapmıştık (bkz. Permakültür Tasarımı Gönüllü Çalışması).
Yaşadığımız şehirlerin çevresinde bir çok doğal arazi bulunuyor. Özellikle el değmemiş fazla ulaşım masrafı yaratmayacak alanlarda ortak katılımlı bir yaşam örgüsü projemiz var. Bu örgülerin oluşturulması ve sürdürülebilir olması ile ilgili fikirlerimiz var. Tüm bu fikirlerimizi bir araya getirip PERMAKAMP.COM üzerinde ortak kullanıma açmak istiyoruz.